Yenilenebilir enerji kullanım oranının ülkelerin gelişmişlik düzeyini de gösterdiğini belirten Çevreci Enerji Derneği Başkanı Tolga Şallı, İzmir’in bu konuda önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Başkan Şallı, günümüz dünyasında her ülkenin kendi sınırları içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarından ne kadar elektrik üretildiğini hesaplayarak bu potansiyeli daha etkin kullanmak için çalıştığı bilgisini verdi.
Hızlı nüfus artışı ve sanayileşmenin beraberinde artan enerji ihtiyacını da getirdiğini kaydeden Şallı, “İzmir yenilenebilir enerji konusunda oldukça şanslı bir kent. Rüzgar ve güneş enerjisinin yanısıra bir diğer önemli yenilenebilir enerji kaynağı olan Biyokütle/Biyogaz konusunda ise İzmir maalesef gerekli önemi gösterememekte. Biyokütle için mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkiler, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evsel atıklar kaynak oluşturuyor. Bunun içerisinde hayvansal atıklardan elektrik üretme yani biyogaz enerji santrali olarak bilinen sistemler sadece elektrik üretmeye değil, çevrenin temizlenmesi, insan ve diğer canlıların sağlığının korunması ve tarımsal faaliyetler için de önem arz ediyor” diye konuştu.
Hayvansal atıklardan elektrik üretimi
İzmir’in hayvancılık faaliyetlerinin de yoğun olarak yapıldığı bir kent olduğuna değinen Tolga Şallı, şunları söyledi: “2016 yılı TÜİK verilerine göre İzmir’de 575 bin 579 büyükbaş, 823 bin 461 küçükbaş ve 19 milyon 802 bin kümes hayvanı olmak üzere toplam 21 milyon 202 bin hayvan bulunuyor. Yapmış olduğumuz hesaplamalarda İzmir’in ilçelerinde her gün 20 bin ton hayvansal atık, üstü açık çukurlara, derelere, sokaklara atılıyor ve bu durum insan sağlığını tehdit ediyor. Bu atık miktarına göre 55-60 MW’lık bir enerji santrali kurulabilir. Ayrıca, bu santrallerin çıktısı olan mikropsuz gübre ise tarımda kullanılabilir. Özellikle Foça ve Bergama gibi hem hayvansal faaliyetlerin hem de turizm faaliyetlerinin bir arada yapıldığı yerlerde biyogaz enerji santralleri kötü kokuyu ve görüntüyü de engelleyecektir”
