TÜGİAD Ege’den İzmir raporu

TÜGİAD Ege, Tüm Yönleriyle İzmir Ekonomisi Raporu hazırladı

TÜGİAD Ege’den İzmir raporu:

“Teknoloji üssü ve sağlık turizmi yatırımları kente büyük katkı sağlar”

Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Ege Şubesi, “Tüm Yönleriyle İzmir Ekonomisi Raporu” hazırlattı. İzmir’in ekonomik potansiyeli, avantajları ve sorunlarının değerlendirildiği raporda ön plana çıkan başlıklar ise Teknoloji yatırım imkanları sağlık turizmi potansiyeli olurken, en temel sorununun ise yüksek göç oranı olduğu vurgulandı.

​ ​

İzmir Raporu, TÜGİAD Ege Şube Başkanı Can Yavaş tarafından Kaya Termal Otel’de TÜGİAD

​ ​

Ege​

​  Şubesi

üyelerinin katılımı ile açıklandı.Raporun İzmir’in ekonomik ve sosyokültürel panoramasını çıkardığını belirten TÜGİAD Ege Başkanı Can Yavaş, “Sahip olduğu çok yönlü avantajları ve potansiyelini değerlendirerek İzmir’i dünya liginde hak ettiği konuma getirme azmindeki genç işadamları olarak, marka bir kent olma, yüksek katma değer üretme ve rekabet gücünü arttırmayı, bu sayede İzmir ve Türkiye’nin ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel gelişimine güçlü katkı vermeyi temel misyon edindik. Bu raporumuz da buna hizmet eden bir rapor” dedi. İzmir olarak bu yolda çok büyük avantaj ve imkanlara sahip olduklarını belirten Yavaş, “Ancak bazı sorunlarımız da yok değil. Ekonomisinin tüm bileşenleri ile sahip olduğu azamete, yüzyıllara dayanan tarım, ticaret, sanayi birikimine, eşsiz turizm potansiyeline karşılık İzmir’in yoğun göç, hızlı nüfus artışı ve fiziki büyüme gibi faktörlere bağlı demografik, sosyoekonomik ve kentsel sorunları da bulunuyor. Bu raporumuzda bu yönleri de bulmanız mümkün” diye konuştu.

Urla’ya tekno kent

Rapor, önümüzdeki dönemde İzmir’in mevcut kaynak zenginliği ve imkan çeşitliliği içinde mevcut alanlarda gelişimine ivme kazandırırken, özellikle ileri teknoloji ve sağlık turizmi olmak üzere 2 stratejik gelişim aksına yoğunlaşması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu kapsamda; Urla’da kurulacak Teknoloji Üssü’nün İzmir’i, ileri teknoloji ve 4. Sanayi Devrimi yolunda Türkiye’nin amiral gemisi yapacağı ve bulunduğumuz orta teknoloji seğmentinden yüksek teknoloji segmentine sıçramamıza en büyük katkıyı İzmir’in vereceği belirtiliyor. İzmir’in bir ileri teknoloji üretimi üssü olması yolunda merkezi hükümet, yerel yönetimler, iş dünyası, STK’lar, üniversitelerimiz ve diğer Kent bileşenlerine büyük görev düştüğü belirtilen raporda, kamu ve özel sektörkuruluşları işbirliğiyle yürütülecek Ar-Ge, inovasyon süreçleri ile İzmir’in kısa bir süre içinde ileri teknoloji alanında önemli bir üs haline geleceği vurgulanıyor.

Sağlık turizmi

Araştırma bulgularından hareketle İzmir’in bir diğer önemli gelişim aksı olan sağlık turizminin ön plana çıktığı ifade edilen raporda, İzmir’in sağlık turizmi ile markalaşması yönündeki çalışmalara ağırlık verilmesi ifade ediliyor. Coğrafi konumu, ulaşım imkanları ve gelişmiş sağlık sistemi ile 200 milyon kilometrekarelik bir alanda çekim merkezi olan ülkemizin bu alanda potansiyelini iyi değerlendirerek 100 milyar doları aşan dünya sağlık turizmi pazarından aldığı payı artırma yolunda en büyük katkıyı yapacak illerin başında İzmir geliyor. Ülkemiz için çok önemli bir döviz kapısı olabilecek sağlık turizmi alanında İzmir’in, güçlü medikal ve termal sağlık alt yapısı ve gelişkin turizm kapasitesi ile öncü ve lokomotif olacağı vurgusu yapılan raporda, İzmir’in en büyük sorununun ise göç olduğu ifade edildi.

Göç en büyük sorun

Birçok sektörde sağladığı istihdam olanakları, iklimi, doğası, insan yapısı ve daha birçok olumlu özelliğiyle bir sosyal cazibe merkezi olan İzmir, bunun da etkisiyle hızla gök almayı sürdürüyor. 2010-2011 yıllarında 9 bin dolaylarında olan göçün 2016-2017 yıllarında 25 bine dayandığı belirtilen raporda, “beyaz yaka” olarak tabir edilen nitelikli iş gücü göçünün artmasına rağmen hala emeklilerin önemli bir oranı oluşturduğu ifade ediliyor. Göç nitelikli de olsa yoğun göçün kentin kimliğini diğer kuşaklara aktarmada aksaklıklara yol açtığını ve kente aidiyete zarar verdiği belirtilen rapor, göç olgusunu da derinlemesine inceliyor.

Bütçeye en çok net gelir sağlayan 3. kent

2017 yılında Türkiye bütçesi olan 630 milyar lira’nın yüzde 10’unu yani 64 milyar lirayı tek başına İzmir’in sağladığı belirtilen raporda, aynı yıl 677 milyar lira olan Türkiye bütçe harcamalarından sadece 14.4 milyar lira, yani yüzde 2. 1 pay aldığı da vurgulandı. Böylece İzmir’in merkezi yönetim bütçesine yıllık bazda 50.5 milyar liralık net katkı yaptığına işaret edilen raporda, kamu yatırımlarından aldığı payın ise son derce yetersiz olduğu vurgulandı.

İzmir ilinin güçlü yönleri ile zayıf yönlerinin de listelendiği Tüm Yönleriyle İzmir Ekonomisi Raporu, fırsatlar ve olası tehditlerin de sıralanması ile tamamlanırken, tekno kent, sağlık turizminin yanında fuarlar ve kongreler şehri sloganıyla turizmin 12 aya yayılması ve OSB ve Serbest bölgelerdeki endüstriyel sanayinin yanında katma değeri yüksek tarımsal ürünler, organik tarımın geliştirilmesi de raporda vurgulanan diğer başlıklar oldu.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir