‘Ünlütürk’ modeli

Bugünlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınma projesi İzmir Modeli, başarısı ile adından söz ettiriyor. İzmir’de daha önce de EGS, Güçbirliği gibi birçok başarılı model ortaya çıkmıştı. Bunlardan EGS Modeli, Amerikan üniversitelerinde tez konusu bile olmuştu. EGS’nin kurucularından Şükrü Ünlütürk, İzmir’in yetiştirdiği iş insanlarından biri olarak sonrasında da yaptığı çalışmalarla adından söz ettirdi. Doğu ve Güneydoğu’da tekstil ve konfeksiyon yatırımlarına öncülük yaparak Adıyaman’da kurduğu tesis ile bölge insanını sektör ile tanıştırarak, binlerce kişinin iş bulmasını sağladı. O yıllarda kurulan tesisler hala ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Ünlütürk, bugünlerde de bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılması ve az gelişmiş bölgelerdeki iş insanlarını odağa alan ‘Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi’nin (BORGİP) Çalışma Grubu Başkanı olarak emek harcıyor. Ünlütürk, bütün bunların dışında kendi işinde de örnek bir dönüşüme imza atmış. Geçtiğimiz günlerde EGSD ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu üyelerine de şirketindeki değişim ve dönüşümü anlattı.

Ünlütürk, ODTÜ Maden Mühendisliği Mezunu. 5 yıl maden mühendisi olarak çalıştıktan sonra kendi işini kurmaya karar veriyor ve az sermaye gerektiren hazır giyim sektörüne adım atıyor. 2000’li yıllara geldiğinde şirketinde Adidas ve Tommy Hillfiger gibi dev markalara fason üretim ile 900 kişiye istihdam sağlayarak, yılda 20 milyon dolar ihracat yapıyormuş. Üretimdeki katma değeri artırmak isteyen Ünlütürk, dev markalara fason üretim yerine kendi koleksiyon ve tasarımlarını satma kararı almış. Dev markalara “Artık size fason üretim yapmayacağım” demiş. Şirketini toplam kalite yönetimi ile tanıştırmış ve bir strateji belirleyerek, ilk yıllarda çok sıkıntılar yaşasa da katma değerli üretim hedefine ulaşmış. Bu sayede her yıl yüzde 25 büyüme sağlamış. Ünlütürk, “Sancılı bir süreç yaşadık. Zaman zaman morallerimiz bozuldu ama hedefimizden hiç vazgeçmedik. Bugün her ay 1500-1600 yeni ürün numunesi üretiyoruz. Her müşterimize özel tasarım ve koleksiyonlar hazırlıyoruz. İngiltere ve İspanya’da ofisimiz var, tasarımcılarımız çalışıyor. İhracatımızı 200 milyon doların üzerine çıkardık.  Yani katma değerimizi 10 kat artırdık. Bu operasyonu bugün 350 kişi ile yapıyoruz. Başka bir şirketimizle de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yüksek nitelikli saklanma ağı üretiyoruz” diyor.
Ünlütürk şirketlerindeki değişim ile adeta bir model yaratmış durumda. Hazır müşterileri bir kenara iterek, inatla çalışarak katma değerini 10 kat artırmasını takdir etmemek mümkün değil. Ekonomideki tek çıkışın katma değerli üretim ve ihracat olduğu bir dönemde, ‘Ünlütürk Modeli’ne sahip çıkmaktan başka şansımız var mı?

Enseyi karartmayalım 

İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, geleneksel hale gelen Çarşamba toplantılarında “Enseyi karartmayalım” sözünü bir kez daha üyelerine hatırlattı. Toplantının konuğu Capital, Ekonomist ve PCNet Dergileri Yayın Direktörü ve Ekonomi Yazarı Rauf Ateş idi. Ekonomide yaşanan sıkıntılardan bahsedildi ve çözüm önerileri sıralandı. Üyelerini biraz umutsuz gören Başkan Hasan Küçükkurt ise “Enseyi karartmak yok. Belki sıkıntı çekeceğiz, daha çok çalışacağız ama üretmeye devam ederek bugünleri de aşacağız” diyerek üyelerine moral verdi. Küçükkurt’a katılmamak elde değil, umutsuz ve negatif olarak bir sonuç elde edemeyiz. Her zaman olduğu gibi faturayı ödeyip, bu sıkıntıları da atlatacağız. Başka bir yolumuz yok.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir