Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan enflasyonla mücadele eylem planına iş dünyasından hem destek hem de uyarı geldi. İzmir iş dünyası enflasyonla mücadeleyi tam destek verirken, yapısal reformların yapılmasını ve yatırımlara teşvik verilerek, katma değerli üretim ve ihracatın sağlanması için adımlar atılmasını bekliyor.
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya Ösen:
Tek yol yapısal reformlar
Enflasyonla, cari açıkla, yüksek döviz kurlarıyla mücadeleyi esas alan tüm çalışmalara destek verdik, veriyoruz, vereceğiz. Türkiye’nin enflasyonu düşürmenin yolu her zaman söylediğimiz gibi yapısal reformlar, katma değerli üretim ve yatırımlar ile ihracattan geçiyor. Özellikle cari açık makasını kapamadan enflasyonu ve fiyat istikrarını sağlamak mümkün değil. Bu anlamda hükümetin bu yöndeki tüm çabalarının arkasında duruyoruz. İstikrarlı büyüyen ve piyasalarda güven duyulan bir ülke ekonomisi yaratmak istiyorsak bunun yolları bellidir ve bu yönde atılacak tüm adımları destekliyoruz.
EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam:
Tekrar tek haneye inmeli
Enflasyonla mücadele ekseninde atılan ve atılacak adımlar aslında tüm ekonomimizin seyrini yakından ilgilendiren adımlardır ve desteklenmesi gerekir. Enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara çekmeden ne döviz kurlarını, ne cari açığı ne de fiyat istikrarını sağlayabiliriz. Bu anlamda hükümetin enflasyonla mücadele kararlılığını destekliyor, bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu da belirtiyoruz.
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter:
Üretime yatırım yapmalıyız
Yüzde 20 üzerine çıkmış bir enflasyon ortamında hükümetin nihayet “sıra dışı bir ekonomik durum” olduğunu kabul etmiş ve bu yönde bir mücadele planı hazırlıyor olması da büyük bir adımdır. Enflasyon, döviz kurları, cari açık, ekonomide durgunluk, güven erozyonu aslında ekonomimizin temel sorunlarını oluşturuyor ve bunların hepsi birbirine bağlı konular. Tüm bunların, yani sonuçların, sebebi ise katma değerli üretim yapamıyor oluşumuz ve üretime yatırım yapmak yerine ithalata dayalı bir sistem kurmuş olmamız. Bugün ithalat yapmadan bir defter bile üretemiyor oluşumuz aslında tüm resmi açık seçik ortaya koyuyor. Hükümetin enflasyon ile mücadele planını niyet itibariyle desteklemekle beraber, ülkemizin yapısal dönüşüme ve üretim ekonomisine yönelmesine ve ithalata dayalı olmayan bir ihracat temelli üretim zinciri kurmasına ihtiyacı var.
Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Av. Nilhan Antitoros:
Hep birlikte aynı hedefe yürümeliyiz
Ülkemizde artan işsizlik oranı, yüksek dış ticaret açığı, enflasyon, yukarı yönlü seyreden bir döviz yapısı ve piyasalarda yaşanan güvensizlik tüm sorunları daha da içinden çıkılamaz bir hale getiriyor. Bu problemleri ayrı ayrı değerlendirerek topyekun bir eylem planında ekonomi dünyası ile mutabık kalmış bir hükümet anlayışına ihtiyacımız var. Bu kapsamda atılacak her adımın destekçisiyiz, arkasındayız. Böylesi bir daralma ve durgunluktan çıkışın yolu ancak birleşerek, bütünleşerek ve hep birlikte aynı hedefe doğru yürümekten geçiyor. Lokal çözümler, anlık, günü kurtarmaya yönelik hamleler, belli kalemlerde indirimlerle enflasyonu dizginleme yöntemleri piyasalarda maalesef sorunun büyüklüğünün tam olarak idrak edilmediği fikrini uyandırıyor. Ancak daha makro çözümlere yönelmiş bir ekonomi idaresinin en büyük destekçisinin de yine biz iş insanları olacağından da kimsenin kuşkusu olmasın.
Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Meriç:
Yatırımı destek ve katma değerli üretim
Ekonomik durgunluk, yükselen enflasyon, artan işsizlik oranı ve 6 liralardan inmeyen dolar karşısında atılması gereken tüm adımların arkasında olduğumuzu belirtmek isterim. Eğer enflasyonu düşürmek istiyorsak, öncelikle cari açığımızı kapatacak ve katma değerli üretimi arttıracak önlemler almamız gerekiyor. Bugün ihracatımız bile ithalata dayalı bir hale geldiyse doğru bir üretim anlayışına sahip bir ekonomik düzen kuramadığımızdandır. Bunda suç ne sadece hükümetin ne de iş dünyasınındır. Burada bir suç varsa hepimizindir. Eğer enflasyonu tekrar yüzde 10’un altında görmek istiyorsak öz varlık ve değerlerimize dayalı kaliteli bir üretime odaklanmış ve yatırımın teşvik edildiği bir Türkiye sabahına uyanmamız gerekiyor. Bu yolda atılacak tüm adımların da arkasında olduğumuz bilinmelidir.