Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) pandemi sürecinde yürüttüğü online toplantıların sürdürürken, “Geleceğin Meslekleri” konusuyla Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Aylin Göztaş’ı konuk etti. Prof. Aylin Göztaş, “Yapay zeka yolculuğunda yenilik yaratmanın yolu eleştirel düşünceden geçiyor. Buna sahip olmayan yenilik yaratamaz” dedi.
Ege İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Duha Baran, Covid-19 salgını nedeniyle evlerde kalarak çalışmaları sürdürdüklerini belirtti. Bu kapsamda farklı alanlarda, farklı yetkinliklerde uzmanlarla, çeşitli konulara eğildiklerini söyleyen EGİKAD Başkanı Baran, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda geleceğin mesleklerini masaya yatırmak istedik. Bu konuda hocamız Prof. Aylin Göztaş ile gerçekleştirdiğimiz online toplantıda gençlerimizin geleceğine yön verecek mesleklerin neler olacağını, bu konuda atılması gereken adımları, dünyanın bu yöndeki seyrini konuştuk” dedi.
Moderatörlüğünü Emre Pınar Kılıç’ın yaptığı ve online olarak düzenlenen toplantıda dünyanın dijitalleşmeye doğru hızlı bir ivme ile gittiğini söyleyen Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Aylin Göztaş, pandemi nedeniyle dijitalleşmenin hayatımıza çok daha hızlı girdiğini ifade etti.
Yakınsama kültürü olarak ifade edilen olgunun artık hayatımızın bir parçası olduğunu söyleyen Prof. Göztaş, “Yakınsama derken, bir noktadan tüm ihtiyaçlara ulaşabilmeyi, telefon üzerinden iletişimi sağlarken aynı zamanda hem tv yayını, hem fotoğraf makinesi, hem görüntülü sohbeti yapma kabiliyetini kast ediyoruz. Akıllı telefonların çıkmasıyla bu yakınsama kültürü içine girdik. Yapay zekaya giden ve çeşitli kademeleri olan bu sürecin başlangıcının internetin aktif olarak hayatımıza girdiği zamanı baz alırsak 20 yıllık bir geçmişi mevcut. Hayat bu kadar hızlı akıyor” dedi.
“Big Data” ve 5G teknolojisi
Yakınsama, sosyal medya, büyük veri, nesnelerin interneti, yapay zeka sıralamasının aşama aşama gerçekleştiğini anlatan Prof. Göztaş, “Yakınsama ve sosyal medya artık günlük hayatımızın içinde. Big Data denen büyük verinin işlenmesi ve kullanılması aşaması ise halen sürüyor” dedi.
Sosyal medyaya koyulan her görsel, yetin ya da yer bildiriminin, otobandan geçerken plakanızı okuyan her sensörün, her kullanılan alışveriş kartının, sağlığınızla ilgili dijital ortama girilen her verinin büyük veriye katkı koymak anlamına geldiğini hatırlatan Prof. Göztaş, “İşte küresel bazda bu veri yığınına büyük veri yani “Big Data” deniyor. Dünya artık bu bilgi yığınından kararlar çıkarma, onları kullanma ve onlardan faydalanma yollarını arıyor. Tüm bu veriyi işleyecek ve bir algoritma ile düzenleyecek internet altyapısının güçlendirilmesi de şart. İşte 5G de bu amaca hizmet için geliştiriliyor” diye konuştu.
Bu bilgi yığınlarından derlenen bilgilerin makinelerin kullanması ve birbiriyle iletişimini sağlaması fikrinin bize nesnelerin internetini getirdiğini söyleyen Prof. Göztaş, “En basit anlatımıyla telefonunuzun evinizdeki klimanınızı belli bir saatte açarak evinizi belli bir ısıya getirmesini sağlamak aslında nesnelerin internetine bir örnek teşkil ediyor. Bunun makinelere uyarlanması, üretim alanında kullanılması için çok geniş bir internet altyapısına ihtiyaç var, bunun da bugün adı 5G” dedi.
“Çin büyük aktör”
Bu nesnelerin internetinin devam edebilmesi, kesintisizlik sağlanabilmesi için de yapay zeka olması gerektiğini vurgulayan Prof. Göztaş, bunun temelinde de aslında her anlamda Çin’in yattığını ifade etti.
Çin dünyanın üreticisi haline geldiği ve bir kuvvet olarak karşımıza çıktığından beri merkez batının, dünyanın yeni ekonomik merkezinin doğuya kayma kaygısı taşıdığını söyleyen Prof. Göztaş, “Merkez batı üretimde ve pazar paylarında geriye düşüyor. Endüstri 4.0’ın Almanya’da dillendirilmesi ve bunun başlatılmasının altında da doğuya gücü kaptırmamak yatıyor. Endüstri 4.0, Doğu ile rekabet avantajı sağlamak ve Çin’in ucuz işgücü avantajını elinden alma üzerinden yürütülen bir fikirden doğdu” dedi.
“Eleştirel düşünce yenilik yaratır”
Günümüz dünyasına Holywood, Wall Street ve Slikon Vadisi’nin yön verdiğini söyleyen Prof. Göztaş, yapay zekanın oyun değiştirici özelliği olduğunu ifade etti. Öğrenen makinelerin geleceğin mesleklerini şekillendireceğini vurgulayan Prof. Göztaş, “Eleştirel düşünceyi bilmeyen nesillerin yenilik yaratma imkanı yoktur. Eleştirel düşünceye çok inanıyorum, gençlerin eleştirel düşünceyi bilmesi, öğrenmesi gerektiğine inanıyorum. Bizi diğer canlılardan ayıran temel özelliğimiz dili ve düşünceyi kurgulayabilme becerimiz. Peki bu kurgunun insanlığın yararına mı yoksa belli bir grubun lehine mi kullanılıyor bunu görebilmek, anlayabilmek için eleştirel düşünce çok önemli” dedi.
Yeni nesil meslekler
Bu anlamda Silikon Vadisi’nin çalışma yapısını anlatan ve Türkiye’nin de dijital bir yol haritası olduğunu belirten Prof. Göztaş, geleceğin mesleklerini sıraladığı sözlerini şöyle tamamladı: “Öğrenen makineler geleceğin mesleklerini yaratıyor. İklim mühendisliği, 3D mühendisliği, yeni medya, tasarım mühendisliği, tıpta epidemiyoloji, robotik, giyilebilir teknoloji tasarımcılığı, cloud teknolojileri, geriatri, veri madenciliği, zihin transfer uzmanlığı, gömülü sistemler mühendisliği, blokchain, bioteknoloji, yapay zeka mühendisliği, uzay mühendisliği, beyaz şapkalı hackerlik, sinir bilim mühendisliği, network uzmanlığı, dijital varlıklar yöneticiliği gibi yeni sistem kurulurken o sistemi yönetecek yürütecek alanlar ve meslekler de ortaya bu ve benzer isimlerle çıkıyor. Herkesin bu dönemde konfor alanından çıkması gerekli, konfor alanından çıkmıyorsan yaşlısın, yaşın kaç olursa olsun. Yenilikler peşinde koşuyorsan yaşınız kaç olursa olsun gençsinizdir. Yeni düzene ayak uydurmanın yolu da konfor alanımızdan çıkmaktan geçiyor”