Dijital Dönüşümde Tamamlayıcı Unsurlar: Altyapı ile Birlikte Kültür ve Yetkinlik

EGEV ve Özgencil Grup iş birliği ile düzenlenen 5. Ege Ekonomik Forum’da 9 Kasım saat 15:00’de gerçekleşen forumun dördüncü oturumu Forumun Stratejik Partneri İzmir Ticaret Odası ev sahipliğinde düzenlendi.

‘Dijitalleşme ile Yön Değiştiren İş Modelleri’ başlıklı oturumun açılış konuşması İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler tarafından yapıldı. 

İzmir Ticaret Odası olarak dijitalleşmenin önemini erken kavrayan kurumlardan biri olduklarını belirten Kızılgüneşler, “Söz konusu dijitalleşme olunca, dijitalleşmenin en çok etkilediği alanlar hibrit çalışma ve inovasyon oldu. Çalışmalarımızı ve faaliyetlerimizi hep bu amaca hizmet edecek şekilde belirledik.” derken girişimcilik, inovasyon ve dijital dönüşümün odanın master projelerinin odağında yer aldığının altını çizdi.

“İlk olarak; İzmir’in yerel kurumları olarak, güçlerimizi birleştirerek, İzmir’in inovasyon ve girişimcilik kenti olması için İZKU Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi Projelerimizi hayata geçirdik. Bu merkezde fikir aşamasından uluslararasılaşma aşamasına kadar tüm süreçlerde girişimcilere destek veren bir hizmet sunuyoruz.” diyen Kızılgüneşler, inovasyon kapasitesi yüksek ölçekli firmaların İzmir’e çekilmesini sağlayarak, şehirdeki nitelikli iş gücünün inovasyona yöneltip, kentin Ar-Ge kapasitesini artıracak faaliyetlere aracılık etmeyi hedeflediklerinin altını çizdi. 

Gardner şirketinin Geleceğin Tahminleri Raporu’na da değinen Kızılgüneşler, önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünya genelinde 150 milyardan fazla veri sensörü olacağını, böylelikle Nesnelerin İnterneti cihazlarının, daha yeşil bir dünyada yaşamamızın bir yolu olarak kullanılabileceğini belirtti.

Dijitalleşen Dönüşümde Altyapı Tek Başına Yeterli Değil

Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda ise Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi& Forum İstanbul Enstitüsü Başkanı Aclan Acar, Coca-Cola İçecek, Chief Information and Digital Officer Leyla Deliç, Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Enis Turan Erdoğan, SAP Sürdürülebilirlik İş Geliştirme Uzmanı Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Sorumlusu Adriana Ursu ve EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer dijital dönüşümün başarıya ulaşabilmesi için benimsenen yeni iş modellerini ve otomatize edilen işler ile işgücünün geleceğini nasıl şekillendireceğini anlattılar.

İlk olarak söz alan Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi & Forum İstanbul Enstitüsü Başkanı Aclan Acar, “1990’lı yıllarla hayatımıza giren iletişim ve bilgi sistemleri teknolojileri ve elektronik altyapı, aslında küreselleşmenin de temelini oluşturdu. Bu süreç, bugün hep birlikte üzerinde durduğumuz ve sıkça gündeme getirdiğimiz dijitalleşme ve değişen iş süreçlerini de gündeme getirdi. Büyük resimde altyapı buna uygun hale geldi. Bunu kurmanız lazım ama yetmiyor. Yani sıra şirketin kültürü ve insan kaynaklarını da buna uygun hale getirmeniz gerekiyor. Çalışanlarınızı buna adapte etmeniz lazım. Bunları yapabilmek için de belirli bir süreç, zaman ve emek vermelisiniz. Çünkü o kültürleri değiştirmek çok kolay değil. Biliyorsunuz, Peter Drucker’a atfedilen bir söz var: Kültür stratejiyi kahvaltı niyetine yer, diye. Dolayısıyla kültürü dijital kültüre alıştırmadan bir uygulamayı hayata geçirmeniz de çok mümkün olmuyor. Bu bakımdan benim şu anda birçok şirket için uygulamaya geçmiş olan bir dijital iş yapış biçimlerini hala eğer yapmayan varsa bir an önce uygulamaya sokmalarında fayda var.” sözleri ile altyapının tek başına yeterli olmadığını, şirketin kültürü ve insan kaynaklarının da bu dönüşüme uygun hale getirilmesi gerektiğini belirti.

Dönüşüm İçin Vizyon, Kültür ve Yetkinlik Temel Parametreler

Dönüşümü başaranların ve başaramayanların bakış açılarını ve kültürlerini değiştiren ve değiştiremeyen firmalar olarak sürecin basitleştirilebileceğini ifade eden Coca-Cola İçecek Chief Information and Digital Officer Leyla Deliç, “Önemli olan şu: Daha önceki dönüşümlerde ve endüstriyel devrimlerde hala dönüşmemiş coğrafyalar var. Ben de yakın zamanda Asya da bir ülkede ufacık bir köyü ziyaret ettim. İki şey vardı orada: Coca-Cola ve 4.5G bağlantı, ancak çamaşırları hala nehir kıyısında yıkanıyordu. Altyapıların da kurulmasıyla içinde bulunduğumuz bu çağ bazı yeni ve daha önceden giden teknolojilerin hayata girmesini kolaylaştırıyor. Dolayısıyla şirketlerin 3 şeye ihtiyacı var bu yolculuğa başlamak ve sürekli olarak bu yolculuğun içinde olabilmeleri için.” derken artık dünyanın dijitali konuşmayı yavaş yavaş bıraktığını, yeni akımlar ve çağlar gelmeye başladığını ekledi.

Bu süreçte vizyonun ilk önemli şey olduğunu belirten Deliç, “Bununla birlikte bu bakış açısı ve vizyonu ortaya koyacak liderlere ihtiyaç var. Beraberinde kültürün bir parçasını getiriyor. Diğeri ise yetkinlikler ve yeteneklere ihtiyaç var. Dünyanın en çok tartıştığı konulardan biri yeterince yetkin ve yetenek sahibi insanın olmaması. Bu da kültüre bağlanıyor, bu kişiler de kültürü oluşturmaya başlıyor. Üçüncüsü de çok önemli müşteri ve veriyle ilgili çok odaklı olmamız gerekiyor. Tüm stratejimiz de bunların, özellikle de müşteriyi, odağında geliştirilmesi gerekiyor.” sözleri ile, öne çıkan parametreleri belirtiyor.

Endüstri 4.0, Robotlaşmayı Artırırken, Çalışanların İşten Aldıkları Tatmini de Artırıyor

Vestel’in bu dijital dünyanın içinden geldiğini hatta içine doğduğunu belirten Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Enis Turan Erdoğan, dijitalleşmenin önce elektronik cihazlarda teknolojik olarak başladığını hatırlattı.

“Bu süreci yani dönüşüm sürecini bir yaşam tarzına dönüştürmek oldukça önemli. Bu açıdan Türkiye çok şanslı bir yerde. Değişime direnç Avrupa ve ABD’de çok ciddi boyutlarda. Ancak Türkiye, belki genç nüfusu belki kültürel genleri nedeniyle, değişime direnç Avrupa’dakinden daha az. Bizler kültür açısından da şanslıyız. Yaklaşık 40 yıldır sektördeyim. Türkler olarak Japonlarla yer sofrasında yemek yiyebiliyoruz. Ya da bir İsveçli ve İngiliz ile de daha “konforlu” bir ortamda yine ancak yine aynı tonda ve güçte ilişki kurabiliyoruz. Ancak onları örnek verdiğim milletler bir araya geldiğinde bu uyumu göremeyebiliyorsunuz.” Diyen Erdoğan, Türk insanının globalleşme anlamında kültürel avantajı olduğunu ve daha esnek olduğuna inandığını paylaştı. Bunun da küreselleşme de büyük avantaj sağladığını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Endüstri 4.0 ile kastedilen akıllı fabrikalar aslında. Siparişi alma aşamasından siparişin üretime düşmesi ve sevkiyatına ve satış sonrası hizmetlerine kadar takip edilebilirliği, yani olay baştan sonra adreslenmesi söz konusu olan. Burada akıllara gelen soru şu oluyor: Metal yakalılar, yani robotlar işimizi elimizden ne kadar alır? Sadece Manisa’da 8 fabrikamız var. Yaklaşık 20 bin de çalışanımız… Ve 2 bine yakın da robot var. Son 5 yılda 16 bin olan çalışan sayımız, bugün 20 binler seviyesinde. Ancak 2 bin robot da geldi. Bu durum insanlardan beklentiyi artırırken, işten alınan tatmini de artırır hale getirdi. Çünkü robot dediğiniz tekrarlanan işi hiç hata yapmadan devamlı yapabilme kabiliyetine sahip.”

Girişimciliğin Dijitalleşemede Artan Önemi 

EGİAD’ın en önemli çalışma alanlarından birinin girişimcilik olduğunu belirten EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “2011 yılında başlayan çalışmalar, 2015‘te EGİAD Melekleri Melek Yatırım Ağı’nın kurulmasıyla ivme kazandı. Ege Bölgesi’ndeki ilk ve tek hazine Müsteşarlığı’na akredite melek yatırım ağıdır. Şu ana kadar 50 yatırımcısıyla 1,3 milyon dolara yakın yatırım yaptı. 

Oturum kapsamında deneyimlediği tecrübeleri paylaşan Yelkenbiçer, ARTLABS olan ve Türkçeye Sanat Laboratuvarı olarak çevrilebilecek olan artırılmış gerçeklik girişimine değinerek sözlerine şöyle devam etti:

“Örneğin ARTLABS’in teknolojisini kullanan bir e-ticaret sitesine evinizdeyken girdiğinizi hayal edin. Satın alacağınız kanepe sizin salona sığacak mı, salonun neresine koyulabilir, rengi halınızla uyar mı? Bütün bunları görme ve deyim yerindeyse kanepeyi evinizdeymiş gibi deneme fırsatı buluyorsunuz! Tabii karar vermek de çok daha kolay oluyor… Yalnızca arttırılmış gerçeklik değil, programın barındırdığı yapay zekâ unsurları da kullanıcı deneyimini çok başarılı hâle getiriyor. Bu sayede ürün iadeleri azalıyor ve müşteri memnuniyeti artıyor. Yalnız mobilya değil, giyimden başlayıp perakendeciliğin tüm alanlarında, restoranlarda ve e-ticaret uygulamalarında da kullanılabiliyor. Biz ARTLABS ile henüz tohum aşamasındayken tanışmış ve projeye yatırım yapmıştık. Sonraki büyüme turunda da yatırımımızı arttırdık. ARTLABS şu ana kadar toplam 7,5 M $ değerlemeye ulaştı. ARTLABS’in hikâyesinde benim çok hoşuma giden 2 nokta var: Bunlardan ilki, ülkemizde Artlabs’i kullanan firmanın kendi sektöründe dünya çapında 1. lige çıkacak olması! Yani yalnızca girişimin bu topraktan çıkması değil, anayurduna katacağı faydaları da ben çok heyecan verici buluyorum… İkinci olaraksa, ARTLABS’in girişimcisinin daha İzmir Fen Lisesi’nde öğrenciyken, EGİAD’ın açtığı bir yarışmayı kazanmış olması! Bundan yıllar sonra da kendisi gene EGİAD Melekleri ile buluşuyor ve bu çok başarılı girişimin ete kemiğe bürünmesinde bir payımız oluyor. İşte o tohum büyüyerek şimdi kendi çevresine büyük bir katkıda bulunuyor.”

Dijitalleşme ile Sürdürülebilirliğin Mümkün Kılınması Önemli

Karbon Net 0 hedefine ulaşılması için izlenebilirliğin altını çizen SAP Sürdürülebilirlik İş Geliştirme Uzmanı Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Sorumlusu Adriana Ursu, “Karbon Net 0 süreci zaman alacak ve çok fazla tecrübeye ihtiyaç duyacak. Çok fazla birikim ve teknik bilgi gerekecek. Hepsinin de bir araya gelmesi önemli. Bu arada sadece tek bir şirket, tek bir ülke değil, tüm dünyanın bir araya gelmesi lazım. Hepimizi etkileyen bir şey ne yazık ki ve dijitalleşmede bunu görüyoruz. Zaten artık bir şeyleri nasıl sürdürülebilir yaparız tartışmasından da öteye gidiyor. Dijitalleşme ile sürdürülebilirliği nasıl mümkün kılarız? Bizim için önemli. Fabrikalarımızda otomasyon nasıl daha iyi tesis edilebilir, robotlar mesela, robotların da tamiri, bakımı ve daha sürdürülebilir kılınması daha az malzeme kullanılması enerjinin etkin kullanılması bunlar da farklı boyutlar. Dijitalleşme dediğimizde hepsini düşünmek ve daha sürdürülebilir kılmak için hepsini daha iyi kavramamız gerekiyor. Bizler bu konuda gerçekten çok istekliyiz ve stratejimizin tam da temelinde yer alıyor. Git gide daha fazla firmanın da bu konuya eğildiğini görüyoruz. Yapacak çok şey var herkes şunu diyor: Biz küresel seviyede doğru yoldayız ama yapacak çok şey var.” dedi.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir