Borsafe, iş güvenliği eğitimleri ile farkındalık yaratıyor

Türkiye’de iş güvenliği ve işçi sağlığı konusu gündemdeki yerini korurken, Bortar Grubu şirketlerinden Borsafe, yaptığı atılımlarla sektörünün aranan markası haline geldi. Çeyrek asırlık bir deneyime sahip Bortar Grubu bünyesinde 2015 yılında kurulan Borsafe, yıllar içerisinde hızla büyüyerek iş güvenliği sektöründeki etkinliğini daha da artırdı. 

Konusunda uzman kadrosu ve Türkiye’nin ve dünyanın iş güvenliği sektöründe kendini ispat etmiş güçlü markalarıyla sektörde önemli bir paya sahip olan Borsafe, kişisel koruyucu ekipmanlara ilişkin tüm alanlarda faaliyetlerini sürdürüyor. Ürün ve hizmetlerini uluslararası kalite standartları çerçevesinde paydaşlarına sunan Borsafe, sektörde ürün ve hizmet tedarik etmenin ötesinde paydaşlarını işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda bilinçlendirme, yeni teknolojiler ve sektördeki güncel gelişmeler hakkında çeşitli organizasyonlar yaparak sektörde farkındalık yaratıyor

 “Sektörün hayati olduğu anlaşıldı”

Covid-19’a karşı bütün insanlığın bir savaş halinde olduğunu belirten Borsafe Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, bu mücadelede süreci daha az zararla atlatmamız konusunda en önemli çözüm, kontrolümüzün altındaki korunma önlemlerine verilen önem olduğunu söyledi. Birlikte yaşadığımız ve mesleklerimizi icra etmeye çalıştığımız süreçlerde insan hayatını korumak için ülkelerin daha hassas davranması gerektiğini ifade eden Küçükkurt, “Tüm ülkelerde normalleşme sürecinin başladığı bugünlerde yeni normaller diye adlandırılan ve insan sağlığını ön planda tutan yaklaşımlar, Borsafe’nin güçlü bir yapılanma ile hizmet verdiği sektörün ne kadar hayati olduğunu gözler önüne seriyor” dedi.

“Paydaşların standartlarını yükseltiyorlar”

İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda alınacak tüm tedbirlerin birinci derecede sorumluluğu işletmelere bıraktığını vurgulayan Küçükkurt, “Uluslararası kurumsal işletmeler başta olmak üzere birçok işletme, kanuni bağlayıcılığın ötesinde, kurum kültürünü yükseltmeyi amaçlayan hedefler belirlemekte, ayrıca sadece kendi iş sağlığı ve güvenliği standardını yükseltmekle kalmıyor, sürdürülebilirlik vizyonları doğrultusunda, ilişki içinde olduğu paydaşlarının standartlarını yükseltmeye yönelik birçok uygulamayı hayata geçiriyor” diye konuştu.

“Ürün gamı kuvvetli firmalarla çalışmak gerekiyor”

Türkiye’nin her yüz bin çalışan başına düşen ölümlü iş kazalarında dünyada ön sıralarda yer aldığını söyleyen Küçükkurt, bu konuda sıkı önlemler alınarak sektörde iş yeri güvenliğinin sağlanmasına ve işçi sağlının korunmasına yönelik bilincin artırılması ve bu amaca hizmet eden Kişisel Koruyucu Ekipmanların Türkiye’de büyük küçük tüm firmalar tarafından kullanımının yaygınlaştırılmasının gerekli olduğunu belirtti. İş sağlığı ve güvenliği malzemelerinin üretim, satış ve kullanıcı eğitiminin her geçen gün büyüyen ve gelişen bir sektör olduğunu vurgulayan Küçükkurt, “Hem ulusal hem uluslararası birçok mevzuat ve standart gereği, ürünlerin olması gereken özellikleri tanımlanıyor ve ürünler sertifikalandırılıyor. Buradaki en önemli husus, kurumların satın aldığı iş sağlığı ve güvenliği malzemeleri ile kişisel koruyucu donanımları çok iyi analiz edip doğru ürünü almalarıdır. Bunun için ise teknik bilgisine güven duyulan ve ürün gamı kuvvetli satış firmaları ile çalışmak gerekiyor. Aksi halde işletmeler maalesef ki iş sağlığı ve güvenliği için ayırdıkları bütçelerini doğru kullanamazken,  birçok riske de maruz kalıyor” dedi.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir